• YARIM ALTIN
    16.056,00
    % 0,31
  • DÜNYA KATILIM AMERIKAN DOLARI
    41,3190
    % 0,44
  • DÜNYA KATILIM € EURO
    48,5003
    % 0,70
  • DÜNYA KATILIM £ POUND
    56,0563
    % 0,62
  • DÜNYA KATILIM ¥ YUAN
    5,8566
    % 2,46
  • РУБ RUBLE
    0,4983
    % 1,56
  • BITCOIN/TL
    4792571,670
    % 0,62
  • BIST 100
    10.372,04
    % -0,10

İcra Faizi: Borçların Sessiz Büyüyen Yükü ve Hesaplaması

Günlük yaşamda ya da iş hayatında alacak-verecek ilişkileri kaçınılmaz bir gerçektir. Bazen bir kişiden alacağınız, bazen de bir şirkete olan borcunuz olabilir. Bu durumların sağlıklı bir şekilde sonuçlanması beklense de, kimi zaman borcun tahsil edilememesi gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılabilir. İşte tam da bu noktada, alacaklı tarafın haklarını korumak ve maddi kayıplarını telafi etmek için hukuki süreçler devreye girer. Bu süreçlerin en bilineni icra takibidir. Peki, bu takip süreciyle birlikte hayatımıza giren ve borcun ana parasına eklenen mali yükümlülük olan icra faizi nedir ve nasıl işler? Bu yazımızda, icra faizinin inceliklerini, hesaplama yöntemlerini ve bu konuda bilmeniz gereken önemli detayları derinlemesine ele alacağız.

İcra Faizi Nedir ve Neden Önemlidir?

İcra faizi, bir alacağın tahsili için başlatılan yasal takip sonucunda, borçlu tarafın asıl borcunun yanı sıra ödemekle yükümlü olduğu ek bir mali yüktür. Bu faiz, borcun vadesi geçtiği andan itibaren değil, icra takibi kesinleştikten sonra işlemeye başlar. Aslında, alacaklının parasını zamanında alamamasından kaynaklanan zararı telafi etmek amacıyla uygulanan bir yaptırımdır. Bu mekanizma, borçluya ödemesini zamanında yapması konusunda bir teşvik sağlarken, alacaklının haklarını koruma altına alır.

Bir düşünün; birine 100.000 TL borç verdiniz ve aradan bir yıl geçtiği halde borcunuzu alamadınız. Bu süre zarfında paranızın değer kaybı, enflasyon ve diğer ekonomik koşullar nedeniyle eridiğini fark edersiniz. İşte icra faizi, bu tür değer kayıplarını dengelemek ve alacaklının mağduriyetini gidermek için tasarlanmış hukuki bir araçtır. Bu faizin uygulanmasıyla birlikte, borçlunun toplam ödemesi gereken miktar, borcun tamamı ödenene kadar her geçen gün artmaya devam eder.

İcralık Borçlarda Faiz Ödemesi Şart mı?

Evet, icra faizlerinin ödenmesi yasal bir zorunluluktur. Bir borç dosyasına veya bir davaya bağlı olarak uygulanan yasal faiz, borçlu tarafından ödenmek zorundadır. Hukuki süreç tamamlandığında, asıl borcun yanı sıra birikmiş faiz de borçlu kişiden tahsil edilir.

Ancak, her kuralın bir istisnası olduğu gibi, bu durumda da tarafların anlaşması söz konusu olabilir. Borçlu ve alacaklı, icra sürecinin herhangi bir aşamasında bir araya gelerek pazarlık yapabilir ve faiz yükünü azaltmak konusunda uzlaşmaya varabilir. Örneğin, borçlu, alacaklıdan yasal faizden feragat etmesini talep edebilir. Bu tür bir anlaşma, her iki taraf için de avantajlı olabilir; borçlu daha az ödeme yapar, alacaklı ise uzun ve meşakkatli bir icra süreci yerine, borcunun en azından bir kısmını hızla geri alır. Eğer alacaklı, borçlunun talebini kabul ederse, borçlu daha uygun koşullarda borcundan kurtulabilir. Bu durum, icra faiz hesaplamasının yapılması ve tarafların üzerinde uzlaştığı yeni ödeme miktarının belirlenmesiyle resmiyete dökülür.

İcra Faizi Oranları Ne Gibi Faktörlere Bağlıdır?

İcra faizi oranı, borcun niteliğine ve taraflar arasındaki ilişkinin türüne göre değişkenlik gösterir. Bu faiz oranını belirleyen temel unsurlar şunlardır:

  • Borcun Türü: Borcun şahsi bir alacak-verecek ilişkisinden mi yoksa ticari bir işlemden mi kaynaklandığı faiz oranını doğrudan etkiler.
  • Vade Tarihi: Borcun vadesinin ne zaman dolduğu ve icra takibinin ne zaman başlatıldığı da hesaplamada önemli rol oynar.
  • Ticari İlişki Olup Olmaması: Ticari borçlarda uygulanan faiz oranları, kişisel borçlara göre farklıdır ve genellikle daha yüksektir.

Eğer takip konusu borç, bir ticari işlemden kaynaklanmıyorsa, yasal faiz (kanuni faiz) uygulanır. Yasal faiz oranı, her yıl Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenir ve Resmi Gazete’de yayımlanır. Borcun ticari veya şahsi nitelikte olması, faiz oranının ve dolayısıyla toplam borcun miktarını ciddi şekilde değiştirebilir.

Yasal ve Ticari Faiz Oranları: Güncel Durum ve Hesaplama Örnekleri

Yasal faiz oranı, borcun ana para borcu olması durumunda geçerlidir. Ancak borç bir ticari ilişki kapsamında ortaya çıkmışsa, durum farklıdır. Türk Ticaret Kanunu’na göre, ticari işlerden doğan borçlarda faiz oranı serbestçe belirlenebilir. Taraflar arasında bir sözleşme varsa, faiz oranı bu sözleşmeye göre belirlenir. Eğer bir sözleşme yoksa, yasal faiz oranları ve temerrüt faizi devreye girer.

Temerrüt faizi, borçlunun ödemeyi geciktirmesi durumunda, herhangi bir zarar veya kusur aranmaksızın işlemeye başlayan faiz türüdür. İcra faizi hesaplamasında kanuni ve temerrüt oranları aşağıdaki gibi belirlenir:

Faizin Niteliği Uygulanan Durum Faiz Oranı
Sözleşme ile Belirlenmişse Hem şahsi hem de ticari borçlarda Kararlaştırılan faiz oranı icra takibine esas alınır.
Sözleşme ile Belirlenmemişse Şahsi borçlarda (kanuni faiz) Yıllık %24
Sözleşme ile Belirlenmemişse Ticari borçlarda (temerrüt faizi) Yıllık %53.25

İcra faizinin hesaplanmasında, uygulanan oranın yıllık bazda olduğunu unutmamak çok önemlidir. Aylık faiz hesaplamalarının yasal bir geçerliliği bulunmamaktadır. Dolayısıyla, borç ödemesi yapılırken vadeye ve yıllık faiz oranına dikkat edilmelidir.

İcra Faizi

İcra Faizi Ana Parayı Geçebilir mi?

Bu, borçluların en çok merak ettiği sorulardan biridir. İcra takibi başlatıldığında, yasal süreç hemen devreye girer. Bu süreçte borçlu, hem ana parayı hem de biriken faizi ödemekle yükümlüdür. İcra faizi, borcun zamanında ödenmemesinden kaynaklanan zararı karşılamak için uygulanır ve ana parayı aşamaz. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından belirlenen faiz oranları, ana paranın değerini aşmayacak şekilde sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla, doğru hesaplama yapıldığında, uygulanan faizin ana borcun miktarını geçmesi mümkün değildir. Bu, borçluyu aşırı faiz yükünden koruyan önemli bir yasal düzenlemedir.

İcra Faizi Nasıl Hesaplanır?

İcra takibi, borçluya tebliğ edildikten ve itiraz süreci tamamlandıktan sonra hukuki olarak kesinleşir. Bu andan itibaren icra faizi işlemeye başlar ve borç tam olarak ödenene kadar devam eder. Hesaplama, borcun kesinleştiği ilk günden, ödemenin yapıldığı son güne kadar geçen süreyi kapsar.

Hesaplama Formülü:

Toplam Faiz Miktarı = (Borç Tutarı) x (Yıllık Faiz Oranı / 365) x (Geçen Gün Sayısı)

  • Örnek Hesaplama: Diyelim ki 100.000 TL’lik bir ticari borcunuz var ve bu borç için yasal temerrüt faizi (%53.25) uygulanıyor. İcra takibi kesinleştikten 1 yıl sonra borcunuzu ödediğinizi varsayalım.
    • Faiz Miktarı = 100.000 TL x (%53.25 / 100)
    • Faiz Miktarı = 53.250 TL
    • Toplam Ödenecek Tutar = 100.000 TL (Ana Para) + 53.250 TL (Faiz) = 153.250 TL

Bu basit örnek, icra faizinin ana borca nasıl bir ek yük getirebileceğini açıkça göstermektedir. Bu nedenle, borç ödemelerini zamanında yapmak, olası faiz yükünden kurtulmanın en etkili yoludur.

Yabancı Para Cinsinden Borçlarda İcra Faizi Hesaplaması

Alacak-borç ilişkileri her zaman Türk lirası üzerinden yürümeyebilir. Dolar, Euro gibi yabancı para birimleri cinsinden borçlar da icra takibine konu olabilir. Bu gibi durumlarda, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümleri uygulanır. Bu kanuna göre, yabancı para borçlarına uygulanacak faiz oranı, devlet bankalarının ilgili yabancı para cinsinden bir yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faiz oranına göre belirlenir.

Alternatif olarak, borç Türk lirasına çevrilerek de ödenebilir. Bu durumda, yine aynı kanun uyarınca, borcun ticari veya şahsi niteliğine göre Türk lirası üzerinden temerrüt faizi işletilir.

Borca Eklenen Faizin Ödenmemesi Halinde Ne Olur?

Bir borçlu, ana borcunu ödemiş olsa bile, faiz yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır. Faizin ödenmemesi durumunda, alacaklı taraf yasal süreçleri yeniden başlatma hakkına sahiptir. Faizin ödenmemesi, ancak alacaklı ile yapılan bir anlaşma sonucunda veya hatalı bir hesaplama durumunda söz konusu olabilir.

Bankalar, kredi kartı borçları gibi durumlarda ödemesini yapmayan müşterilerine icra takibi başlatabilir. Kredi kartı borçlarında uygulanan faiz oranları da yasal düzenlemelere tabidir. Bu tür bir durumda borcun hem ana parası hem de faizi ödenmediğinde, kişinin kredi notu olumsuz etkilenir. Bu da gelecekte kredi veya benzeri finansal ürünlere erişimini zorlaştırır.

Faizin Yükü ve Ödeme Sorumluluğu

İcra faizi, alacaklıların haklarını koruyan ve borçluları ödeme disiplinine teşvik eden önemli bir hukuki mekanizmadır. Bu faiz, borcun zamanında ödenmemesinden kaynaklanan zararları telafi eder ve borçluya ek bir maliyet getirir. Yasal faiz oranları, borcun türüne ve niteliğine göre belirlenir ve yıllık bazda hesaplanır.

Borçluların bu faiz yükünden kaçınmasının en iyi yolu, ödemelerini vadesinde yapmaktır. Aksi takdirde, borcun ana parasına eklenen faiz, ödenmesi gereken toplam tutarı ciddi oranda artırabilir. Unutmamak gerekir ki, borçlu ve alacaklı arasındaki olası bir anlaşma dışında, faiz yükümlülüğü yasal olarak zorunludur ve ödenmemesi durumunda ek hukuki yaptırımlarla karşılaşılabilir. Borç yönetimi konusunda bilinçli olmak ve olası riskleri önceden öngörmek, hem bireysel hem de ticari finansal sağlığınızı korumak için kritik öneme sahiptir.