CHP NEDEN İKTİDAR OLAMIYOR?

Cumhuriyet Halk Partisinin son 20-25 yıllını konuşacağım hızlı bir şeklide değişen bir dünya da yaşıyoruz. Çünkü 20-25 yıl önceki Türkiye askeri darbeler, katliamlar, faili meçhullerle geçti. O zamanın şartları farklıydı.

      CHP %20 seçmen etkisi;

CHP son girdiği seçimlerde genelde %20-25 oranında oy aldı. Türkiye de CHP’nin sabit %20 bir seçmen kitlesi var. Bu kitle, aynı zamanda Türkiye’deki siyasetini büyük ölçüde belirleyen kesimdir. Siyaset olarak homojen bir bakış açıları vardır. Genellikle Türkiye’de sosyal-ekonomik olarak ilk %10’lük diliminde yaşayan kesimdir. Diğer siyasi partilerin çoğundan farklı şekilde CHP’nin adeta hazır bir seçmen kitlesi var.

CHP yöneticileri, bu seçmenlerin çizdiği çizginin dışına çıkıp, diğer seçmenlere ulaşamıyorlar. Taban tepkisini ve kendilerinin siyasi gelecekleri etkileyeceklerini düşündükleri için politika değişikliğine gidemiyorlar. Bir yandan da yöneticilerin işine geliyor hem koltuklarını sağlama alıyorlar hem de bu seçmen kitlesini almak için ekstra bir gayret sarf etmiyorlar.

       CHP bütün kesimlere hitap etme sorunu;

Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye Partisi ve iktidar olmak istiyorsa toplumun bütün kesimleriyle ilişki kurmak zorundadır. Elbette CHP’nin siyasi başarısını ölçecek tek bir etmenden söz edilemez. Ancak bu bir gerçek ki, CHP’nin seçim başarısızlıkların temelin de toplumun bütün kesimleriyle ilişki kurmamasıdır.

Cumhuriyet Halk Partisi, Sağ (muhafazakâr) kesimde oy alamıyor. CHP geçmiş gerçekleriyle yüzleşerek sağ kesimin güvenini alması gerekiyor. Mesela başörtüsü meselesinde CHP yönetimi, bir taraftan aslında özgürlükçü bir tavır sergilediğini göstermeye çalışırken diğer taraftan da seçmen kitlesinin tepkisinden çekinerek net bir yaklaşım sergilemekten kaçınıyor. Laikliğin dinsizlik olmadığını insanlara anlatılması gerekiyor.

Benzer şekilde CHP, daha önce oy kullanmayan seçmen kitlesinin büyük çoğunluğunun da kendisine yöneleceğini düşündü. Z Kuşağı şeklinde nitelenen gençlerin muhalif enerjilerinin doğrudan CHP’ye geleceği yönünde peşin hüküm üretildi. Oysa seçmen, karşısına somut ve kendi hayatı açısından olumlu etkiler doğuracak vaatlerle çıkılmasını istiyor. Kısa vadeli pansuman tedbirlerin yerine ülkenin ve toplumun geleceğini etkileyecek uzun vadeli politika önerilerinin ortaya konması, seçmenin tercihi. Bunun yanında, seçmenlerde söz konusu politikaların gerçekten hayata geçirileceğine dair güven oluşturulması önem taşıyor.

Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürkçülerden istediği oyu alamıyor. Çünkü CHP Atatürk’ün partisi olma özelliğini kaybetmiş gibi görünüyor.

CHP’nin ulaşmak istediği seçmenlerin çoğu, söylem ile eylem arasında ciddi bir mesafe olduğunu görüyor. Böylece CHP, bir türlü daha önce kendisine oy vermeyen seçmeni ikna edemiyor.

CHP Kürt Sorunu ve Çözümü;

Cumhuriyet halk Partisi, Kürtlerden oy alamıyor. Kürt sorunu için Kürtlere güven veremedi. Geçmişiyle yüzleşip Kürtlerin karşısına çıkamıyor. Zira Kürtlerin CHP hafızasının oluşmasında partinin Kürtlere yönelik yaklaşımını belirleyen kırılma noktaları hayati öneme sahiptir. Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt sorunu çözecek tek parti konumda olmasına rağmen çözemedi.

Kürt sorunu ne DEM Parti ne de MHP çözecek konumdadır. Çözecek konumda olan CHP hiçbir çaba gösteremedi, hep taktiksel olarak yaklaştı, kesin, kalıcı ve tarafsız bir çözüm sunmadı.

CHP’nin 22 soru 22 cevap deklarasyonunda belirtiği yasa tekliflerin çoğu Kürt sorunun çözümünü temsil etmiyor. CHP Kürt sorunundan da söylemleriyle eylemleri hep farklı oldu. Örneğin; çözüm süreci için hükümette açık çek veriyoruz dediler, bir süre sonra parti içinde farklı sesler yükseldi.

Cumhuriyet Halk Partisi, Son yıllarda HDP’ye (DEM) gerekli desteği veremedi. Dokunulmazlıklarda, belediye kayyumlarında, kuzey ve doğu Suriye olaylarında Kürtlerin yanında durmadı.

Tarih boyunca CHP gerçek manada Kürtlerden oy alamadı. Son yerel seçimlerde bazı bölgeler siyasi sıkıntılardan dolayı CHP’ye oy verdiler.  Kötünün iyisi! Son seçimde baz bölgelerde CHP-DEM ittifakı gizlice yapıldı. Teknoloji çağında yaşadığımız için herkes ittifakın farkındaydı. CHP seçim arenalarında bunu zikri edemedi. Kürtler “hem benim oyumla kazanacaksın hem de beni hiçe sayacaksın” düşüncesiyle kendilerini kullanılmış olarak gördüler. Diğer partiler ittifaklarını rahatça dile getirebildiler. Geçmiş dönemlere bakılırsa CHP’nin doğu ve güneydoğu Anadolu bölgelerinde oy alamadığı aşikardır.

CHP geçmişiyle yüzleşerek gerçek ve inandırıcı politikalarla Kürt seçmenlerin karşısına çıkmalıdır.  Kürt sorunun çözümü için sunduğu aşağıdaki modelleri geliştirerek hayatta geçireceğine dair Kürtlere güven vermelidir.

• Hakikat komisyonu
• Demokrasi, eşit yurttaşlık ve özgür toplum
• Toplumsal mutabakat komisyonu
• Ortak akıl heyeti
• İzleme heyeti
• Gerçekleri araştırma komisyonu

CHP Seçim Stratejisi Sorunu;

CHP yönetimi, ülke sorunlarına yönelik toplumsal sorunlar olan politikalar üretme ihtiyacı duymadan mevcut yönetimin karşısında en güçlü alternatif olduğunu savunarak, seçmen kitlesini tahkim etti.

Geçmiş dönem eksikliklerin ve hataların üzerine gidilmedi. Oy alamadığı bölgelere gerekli stratejik çalışmalar yapamadı. Mesela 15 milletvekilli olan Konya’dan son dönemlerde sadece 1 milletvekilli çıkarıyor, aynı şeklide Trabzon, Diyarbakır…vb.

Liyakat sorunu almış başını gidiyor. Bazı il ve ilçe örgütleri sadece bir ailenin, bir bölgenin veya bir inancı oluşturan insanlardan oluşuyor.  Bu sorun seçimlerde büyük tepkilere neden oluyor.

Sırrı özbağ