• YARIM ALTIN
    16.350,00
    % 0,95
  • DÜNYA KATILIM AMERIKAN DOLARI
    41,3390
    % 0,35
  • DÜNYA KATILIM € EURO
    48,5981
    % 0,72
  • DÜNYA KATILIM £ POUND
    55,7208
    % 0,46
  • DÜNYA KATILIM ¥ YUAN
    5,8654
    % 2,40
  • РУБ RUBLE
    0,4958
    % -0,24
  • BITCOIN/TL
    4798886,739
    % -0,45
  • BIST 100
    11.294,48
    % 2,23

Konkordato Hakkında Merak Edilenler: Şirketler İçin Yeniden Yapılanma Süreci

Ekonomik dalgalanmalar, piyasa koşullarındaki değişimler ya da işletmelerin mali yönetim hataları sonucunda şirketler zaman zaman finansal açıdan sıkıntıya düşebilir. Böyle durumlarda borçlarını ödemekte zorlanan firmaların önünde genellikle iki yol vardır: iflas ya da yeniden yapılandırma. İşte tam bu noktada devreye konkordato girer. Konkordato, şirketlerin alacaklılarıyla uzlaşarak borçlarını daha uygun şartlarda ödemesine imkân tanıyan yasal bir düzenlemedir.

Bu yazıda konkordatonun ne anlama geldiğini, nasıl işlediğini, kimler için uygun olduğunu ve süreç boyunca dikkat edilmesi gereken noktaları detaylı bir şekilde ele alacağız.

Konkordato Nedir?

Konkordato, mali durumu bozulan ancak tamamen iflas etmiş sayılmayan borçlular için uygulanan bir hukuki mekanizmadır. Borçlu, bu süreçte alacaklılarla bir ödeme planı üzerinde uzlaşır ve mahkemeden koruma talep eder. Böylece hem işletme faaliyetlerini sürdürmeye devam eder hem de borçlarını belirli bir düzen çerçevesinde ödeme imkânı bulur.

Bir başka ifadeyle konkordato, şirketin alacaklılarıyla yaptığı resmi bir yeniden yapılandırma anlaşmasıdır. Bu anlaşma kapsamında borçlar ya kısmen silinir, ya ertelenir ya da ödeme koşulları yeniden düzenlenir.

Neden Konkordato İlan Edilir?

Bir işletmenin konkordato ilan etmesinin başlıca sebebi, iflas etmek yerine borçlarını daha yönetilebilir bir hale getirmek istemesidir. Bu sayede şirket, faaliyetlerini durdurmadan yeniden ayağa kalkma şansı bulur.

Konkordatonun ilan edilmesindeki amaçlar şunlardır:

  • Borçların yapılandırılması: Şirketin ödemelerini sürdürülebilir hale getirmek.

  • Ticari itibarın korunması: İflas etmek yerine yeniden yapılanma sürecine girmek, markanın güvenilirliğini büyük ölçüde korur.

  • Alacaklıların çıkarlarının gözetilmesi: Alacaklılar tamamen kayıp yaşamaktansa borçlarının bir kısmını tahsil etme imkânına kavuşur.

  • İcra işlemlerinin durması: Konkordato ilan edildiğinde borçluya yönelik haciz ve icra takipleri askıya alınır.

İflas Erteleme ile Konkordato Arasındaki Fark

Geçmişte işletmelerin sıkça başvurduğu iflas erteleme uygulaması, 2018’de yürürlükten kaldırıldı. Çünkü alacaklıların haklarını yeterince korumadığı yönünde eleştiriler bulunuyordu.

Konkordato ise daha farklı bir yapıya sahiptir. Burada alacaklıların söz hakkı vardır. Yani ödeme planı, yalnızca mahkemenin onayıyla değil aynı zamanda alacaklıların oylamasıyla da geçerlilik kazanır. Bu durum, sürecin daha şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesini sağlar.

Konkordato Sürecinin Aşamaları

Konkordato ilan edildiğinde süreç belirli adımlar üzerinden ilerler.

1. Geçici Mühlet

İlk aşamada borçluya 3 aylık geçici süre verilir. Bu süre boyunca borçluya karşı yeni icra takibi başlatılamaz. Aynı zamanda mevcut takipler de durdurulur. Bu süreçte şirketin mali yapısı ve sunduğu ödeme planı detaylı şekilde incelenir.

2. Kesin Mühlet

Eğer geçici sürenin sonunda şirketin toparlanma ihtimali görülürse mahkeme tarafından 1 yıllık kesin mühlet tanınır. Bu süre, gerektiğinde 6 ay daha uzatılabilir. Bu dönemde borçlu, alacaklılarla müzakereler yapar ve ödeme planı üzerinde anlaşmaya varmaya çalışır.

3. Planın Onaylanması

Borçlu tarafından sunulan teklif, alacaklıların çoğunluğu tarafından kabul edilirse ve mahkeme de uygun bulursa konkordato tasdik edilir. Böylece plan resmi olarak yürürlüğe girer.

4. Sonuç

Toplamda 23 aya kadar uzayabilen bu süreç sonunda, eğer anlaşma sağlanırsa şirket borçlarını yeni plana göre ödemeye başlar. Aksi halde iflas süreci devreye girer.

Konkordato

Konkordato Komiserinin Görevi

Konkordato sürecinde en önemli rollerden biri konkordato komiserine aittir. Mahkeme tarafından atanan komiser, şirketin mali durumunu yakından izler ve sürecin doğru şekilde ilerleyip ilerlemediğini raporlar.

Komiserin başlıca görevleri:

  • Borçlunun mal varlığını koruma altına almak,

  • Ödeme planının uygulanabilirliğini incelemek,

  • Alacaklıların haklarını güvence altına almak,

  • Borçlunun mali disiplinini sürdürmesini sağlamak.

Kısacası komiser, hem borçlunun hem de alacaklıların çıkarlarını dengeleyen bir gözetmen konumundadır.

Konkordato Başvurusu Nasıl Yapılır?

Konkordato talebinde bulunmak isteyen bir işletmenin, Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvuru yapması gerekir. Başvuruda şu belgeler hazırlanır:

  • Konkordato projesi: Borçların nasıl ödeneceğini gösteren plan,

  • Mali tablolar: Gelir, gider, bilanço ve nakit akış bilgileri,

  • Alacaklı listesi: Tüm borçların ve alacaklıların detaylı dökümü,

  • Karşılaştırma raporu: Konkordato kabul edilirse ve edilmezse alacaklıların elde edeceği tutarların karşılaştırılması,

  • Bağımsız denetim raporu: Şirketin mali yapısını değerlendiren bağımsız rapor.

Başvuru yapıldıktan sonra mahkeme süreci başlatır ve geçici mühlet kararı verir.

Konkordato Onaylanmazsa Ne Olur?

Mahkeme konkordato planını kabul etmezse ya da alacaklıların çoğunluğu anlaşmayı reddederse, şirketin önünde genellikle iflas yolu kalır. Bu durumda:

  • Alacaklılar borçluya karşı yeniden icra takibi başlatabilir,

  • Şirketin mal varlığı haczedilip satılabilir,

  • Borçlu itiraz ederek üst mahkemeye başvurabilir.

Yani konkordato ilan etmek tek başına yeterli değildir; planın uygulanabilir ve adil olması gerekir.

Konkordatonun Sağladığı Avantajlar

Konkordato hem borçlu hem de alacaklı tarafı için belirli faydalar sağlar:

  • Borçlu için: İflastan kurtulma ve ticari faaliyetlere devam etme imkânı,

  • Alacaklılar için: Borcun en azından bir kısmını tahsil etme şansı,

  • Piyasa için: Ekonomik olarak zor durumda olan firmaların yeniden sisteme kazandırılması.

Konkordato, şirketlerin iflas etmeden mali yapısını toparlamasına olanak tanıyan etkili bir yasal süreçtir. Ancak bu sürecin doğru planlanması, profesyonel destek alınması ve alacaklılarla güvene dayalı bir iş birliği yapılması gerekir. Aksi halde konkordato, borçluyu iflastan koruyamaz.

Türkiye’de konkordato, giderek daha fazla şirketin başvurduğu bir yol haline gelmiştir. Doğru yönetildiğinde, hem borçluya yeni bir başlangıç hem de alacaklılara makul bir çözüm sunar.